Bu yılın başından itibaren artış gösteren döviz kurlarının ardından eski fiyatlı stokları tükenen akıllı telefon şirketleri, yükselen kur oranlı yeni fiyatları yavaş yavaş tüketicilere yansıtmaya başladılar. Son yıllarda uygulanan akıllı telefon taksit yasağı ile birlikte gözle görülür bir ivme kaybı yaşayan akıllı telefon satışları, tüm bunlara rağmen toplam satış tutarı grafiklerinde artış göstermeye devam ediyordu. Bu yılın başından itibaren %20’ye varan oranla artış gösteren döviz kurlarının etkisi, elde bulunan eski fiyatlı stoklar sayesinde pek hissedilmemişti.
Ancak bu stoklarının azalmasıyla birlikte markalar, birer ikişer güncellenen fiyatları tüketicilere duyurmaya başladılar. Ülkemizde akıllı telefon sektörünün iki büyük lokomotifinden biri olan ABD’li teknoloji şirketi Apple, geçtiğimiz günlerde zamlı fiyatlarını açıklayarak, güncel ürün fiyatlarını listelemişti. Genel olarak %15 ila %20 arasında zam gerçekleştirdiği görülen şirketin ardından bir diğer lokomotif, Güney Koreli teknoloji devi Samsung da yenilenmiş fiyat listesini duyurdu. Beklendiği üzere, Apple tarafından gerçekleştirilen zam oranlarından daha düşük oranlarda fiyat güncellemesi yapan Samsung, yenilenmiş fiyat listesini tüketicilere duyurdu.
Tüketiciler tarafından özellikle Samsung Galaxy ailesi kısmında merakla beklenen yeni fiyat etiketleri ise şu şekilde oluştu:
- Galaxy Note 8: 4.999₺‘den 5.499₺‘ye
- Galaxy S9: 4.599₺’den 4.899₺’ye
- Galaxy S9+: 5.199₺’den 5.499₺’ye
Yenilenmiş fiyatlar incelendiğinde, ürünlerine %6 ila %10 arasında zam yaptığı görülen Samsung’un piyasadaki en büyük rakibine nazaran, sahip olduğu fiyat/performans avantajını bir adım daha öteye taşıdığını görüyoruz. En üst segment ürünlerine yaptığı zammı açıklayan şirketin, diğer akıllı telefon ürünlerinde ise herhangi bir fiyat değişikliği görülmüyor. Ancak kur oranlarındaki artışın yaklaşık %20 oranıyla sınırlı olması ve diğer ürün gruplarında fiyat etiketlerinin 2000₺ ile 3000₺ arasında değişen segmentte olması sebebiyle, gelebilecek olası bir zammın, üst segment ürünlerde olduğu kadar yıkıcı etki yaratmayacağı düşünülüyor.
