Günümüz de en büyük sorunlardan biri çocukların yanlış ve aşırı durumda olan teknoloji kullanımıdır. Bu sorunu aşmak için çocuklarda teknoloji eğitimi çok büyük önem arz etmektedir. Doğru adımlar izlenmezse bu bir bağımlılık haline gelir.
“Eğitim annenin dizinin dibinde başlar; her söylenen sözcük çocuğun kişiliğine konan bir tuğladır”. Her aile önemli görevlerden biri olan eğitim görevini karşılamak zorundadır. Sağlıklı toplumların oluşmasının ilk basamağı ailede atılır. Toplum olarak kalkınmak için; sağlıklı düşünen, soran, sorgulayan, araştıran, sorumluluk sahibi gibi bir çok olumlu özelliklere sahip bireylerin yetişmesinin temeli ailede atılır. Aile çocuğa ilk eğitimin verildiği yerdir. Her şeyden önce aile, bir okul öncesi eğitim kurumu olarak kabul edilir. Ailede verilen eğitimler kişinin daha küçük yaşta şahsiyetini karakterini belirlerlerken, iyi bir ailede yetişmiş çocuk iyi birisi ve okulda başarılı bir öğrenci, kötü bir ailede yetişmiş çocuk ise sosyal hayatta ve okulda problemli ve başarısız olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Uzmanlara göre daha anne karnında iken yaşananların hissine varan bebek, doğumundan sonra anne ve babasını rol model alıp ve yetişmiştir ve ona göre anne babanın yaptıkları daima doğrudur. Günümüzde çocukların temel problemleri içerisinde sayılan “teknolojiye düşkünlük, yeterli iletişim kuramama, kendini ifade edememe, derslerde başarısızlık, agresiflik ve söz dinlememe” aslında temeli ailede atılmıştır. Bu temeli yıkmak için çocuklarda teknoloji eğitimi önemlidir.
NE DURUMDAYIZ?
Gençlerin problemleriyle uğraşırken asıl mesele olan aile ilişkilerine fazla önem vermiyoruz. Kendi üzerimizde olan birtakım sorunları çocuklarımızın üzerinde görünce rahatsızlık duyuyor ve yakınıyoruz. ikibinli yılların başların da yavaş yavaş her haneye giren telefonlara önce yetişkinler ilgi duydu, merak etti ve kendini bu yeni gelişen teknolojiye kaptırdı. Telefonların yaygınlaştığı o dönemlerde telefonu beline takmış kazağın telefona gelen kısmını açmış telefonu reklam eden abileri görerek yetişen nesil şimdi 20 yaşlarında ve bu teknoloji merakına git gide kendini kaptırmıştır. Günden güne farklı modellerin çıkması yeni özelliklerin gelmesi gençleri çılgına çevirmiş artık iş tehlikeli boyutlara varmıştır.
Öyle ki dedelerimiz bile gözlüklerini yarıya indirip sosyal medyada ciddi vakit geçirir oldu. Hemen her gün haberlerde gördüğümüz trafik kazaları, elinde telefon direğe çarpan, suya düşen insanların sayısı artmaktadır. Teknoloji kullanımı ile ilgili çocuklarına ciddi eğitimler veren küçük yaşta bir takım yasaklamalar ile çocuklarını teknolojinin kirli yüzünden korumaya çalışan bu konuda bilinçli ve titiz bir kişinin elindeki telefona dalıp kırmızı ışıkta önündeki araca çarpması, veya evinde televizyon olmadığından övünen bir diğer kişi ise aile üyeleri içinde elindeki telefondan videolar açıp gözleri kızarırcasına saatlerce vakit geçirmesi verilebilecek örnekler arasında ve işin ehemmiyetini ortaya koyar derecededir.
ÇOCUKLARDA TEKNOLOJİ EĞİTİMİ İÇİN NE YAPMALIYIZ?
Yukarıda saydığımız sıkıntılarımızın çözümü için uğraşırken çocuklarımızın önünü kesmek, onlara telefon, bilgisayar veya interneti tamamen yasaklamak yanlış olacaktır. “Çocuklarınızı kendi yaşayacakları çağa göre yetiştirin”(Hz. Ali) Çocuklarımızı yaşayacakları çağa göre yetiştirmeliyiz. Bunun yolu da çocuklarda teknoloji eğitimi ‘ne dikkat etmekten geçer. Her şeyi yasaklamak onlarda başka arızalar oluşturacaktır.
ÇOCUKLARDA TEKNOLOJİ EĞİTİMİ ‘NE YÖNELİN KESİNLİKLE TAMAMEN YASAKLAMAYIN:
Günümüzde gençlerin ve çocukların oldukça dikkatini çeken oyunlar, sosyal medya, televizyon gibi unsurlar birden yasaklanır ve engellenirse karşı tarafta farklı tepkiler ortaya çıkacak onu elde etmek için başka yollar deneyecektir. Onları koruyalım derken başka huylar ve hareketler ortaya çıkartabiliriz. Ona ulaşabilmek için yalan söylemeye başlayacak, arkanızdan iş çevirecek, internet cafe gibi yerlere gidip kötü arkadaşlıklar edinecek ve artık sizden birşeyleri saklamaya başlayacaktır. Bunun yerine belirli saatlerde gözlem altında kullanma izin verilmelidir.
ÇOCUKLARDA TEKNOLOJİ EĞİTİMİ SOSYAL AKTİVİTELERE ÖNEM VERİN:
Boş vakitlerini evde geçirmek yerine birlikte değerli vakit geçirilmeli sokağa çıkmak, yürüyüş yapmak, çeşitli sosyal aktivite yapmak gibi. Özellikle onların değer verdiği şeylere değer verip o iş için onunla vakit geçirmek çok önemli. Ve kaliteli ileitişim için her fırsatta onunla konuşmak sıkıntılarını dinlemek çözüm üretmek gerekir. Böylece size verdiği değer artacak, aidiyet duygusu gelişecek, aile bağları kuvvetlenecek ve sizin önem verdiğiniz şeylere önem verecek, gelişecek tehlikeli ve sizin endişelerinizi anlayabilecektir.
TELEVİZYONA DİKKAT!
Evde boş vakit geçirmesine özellikle bu vakti televizyon karşısında öldürmesine müsade etmek de hata olacaktır. Bazen bilgisayarın ve internetin yasak olduğu evlerde can sıkınıtsından televizyon karşısına geçip saatlerce farkına varmadan zaman öldüren gençler görmek mümkün. Televizyon aile içi iletişimi en aza indiren kaliteli vakit geçirmeye engel olan ve yaş ayrımı olmaksızın insanların zihin altına işleyen, doğru kullanılmadığında tehlikeli olabilen bir cihazdır. Evde yalnız bir televizyon olmasına özen gösterilmeli ve sadece yararlı olarak belirlenen programlar izlenmelidir.
ÇOCUKLARDA TEKNOLOJİ EĞİTİMİ İÇİN ALTIN KURAL İNTERNETİ İHTİYAÇ DURUMUNDA KULLANDIRIN:
Saatlerce kişisel sayfalarda, facebook, twitter veya instagram hesaplarında vakit geçirmek yerine sadece kısıtlı süre kullandırmak oldukça önemlidir. Zamanla bağımlılık yapan bu tür sosyal medya siteleri yerine eğitici ve öğretici videolar veya makaleler okunabilir, onların eksik olduğunu düşündüğünüz konularda araştırma yapmaya teşfik edip gelişmelerini sağlayabilirsiniz.
OKUMA SAATLERİ BELİRLEYİN:
İnsan beyni okuyarak beslenir ve bilgiler güçlenir. Okuyan insanların farklı bakış açıları vardır. Kelime dağarcıkları yüksektir, bilgi edinme istekleri vardır. Kitap okumak düşünceleri besler ve güçlendirir tıpkı bir pusula gibi insana yol gösterir. Okumayı sevenler genel kültür bakımından da üst seviyelerdedirler genel kültür toplumca önemsenen ve saygı duyulan bir değerdir. Kitap okuyan bir insan okuduğu kelimeleri beyninde bir resim gibi canlandırır ve okuduğunu beynine kazıyarak kendine değer katar. Çocuklarımızın da evde boş vakit öldürmeleri yerine, onlara kitap okumayı aşılayabilirsek aslında yapacağımız en büyük iyilik olur. Unutmayalım ilk eğitim ailede başlar.